TTB, altıncı dönem toplu sözleşmesinin imzalanmasına ilişkin açıklama yaparak, “topluma verilmiş gibi yapıp ödemeleri yapmamak, alay eder gibi yapılan 10-15 TL ek ödemeleri kamuoyuna büyük destek veriliyormuş gibi yansıtmak hükümetin hekimlere, sağlık personeline yaklaşımını ortaya koymaktadır.” dedi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Altıncı Dönem Toplu Sözleşmesinin 22 Ağustos’ta imzalandığını açıkladı. Açıklamada, sağlık emekçilerinin yoğun emek harcadığı bu dönemde özlük haklarına yönelik iyileştirme yapmak yerine, sağlık çalışanları daha da derinleşen bir güvencesizliğe, yoksulluğa itildiği belirtildi.
Sağlık çalışanlarının çalışma barışını bozacak düzenlemeler bir yana bu dönemde dahi ayrı bir bütçe çıkarmamak, topluma verilmiş gibi yapıp ödemeleri yapmamak, alay eder gibi yapılan 10-15 TL ek ödemeleri kamuoyuna büyük destek veriliyormuş gibi yansıtmak hükümetin hekimlere, hemşirelere, sağlık personeline yaklaşımını ortaya koyduğu vurgulanan açıklamada, “Halihazırda birçok kurumda döner sermayeler ya hiç ödenmemekte ya da onur kırıcı rakamlar ile sınırlı tutulmaktadır. Sağlık çalışanlarının emeğinin getirisi olan döner sermaye ödemelerinde asıl pay yönetici kadrolarına ayrılmaktadır. Yönetmelik gereği ek ödemeler yöneticilerin iki dudağından çıkacak onaya bağlıdır. Bu nedenle asıl talebimiz her zaman olduğu gibi yaşanabilir, emekliliğe yansıyan tek ödemedir. Bu talebimiz defalarca dillendirilmiş ve yetkililere iletilmişken hekimlerin düzenlemelerde göz ardı edilmesi tüm meslektaşlarımızın sabrını taşırmıştır” ifadeleri yer aldı.
TTB, sağlık emekçilerinin taleplerini şöyle sıraladı:
Her gün artan şiddet haberleri, şiddet sonrası cezasızlık ve şiddete karşı işyerlerinde önleyici hiçbir önlem alınmaması,
446 sağlık çalışanını yitirdiğimiz, binlercesinin hastalandığı bir salgında kabul edilmeyen meslek hastalığı yasası,
Pandemi tüm hızıyla devam etmesine rağmen çalışma ortamlarının koşullarının iyileştirilmemesi, havalandırmadan çalışma süresinin kısaltılmasına, dönüşümlü çalışma ile kişi sayısının azaltılması gibi koruyucu önlemlerin alınmamasında ısrar edilmesi,
Uzayan çalışma süreleri, tüketen nöbetlerin ardından dahi izin kullandırtılmaması,
Gelirlerimizde emeğimizin karşılığı olacak bir düzenlemeye gidilmemesi hekimler için artık çalışılamaz şartlar haline gelmiştir.
Yurtdışına hekim göçüne, istifalara, boşalan branşlara duyarsız kalanları uyaran TTB Merkez Konseyi, “Derhal çalışma koşullarımızda ve gelirlerimizde iyileştirilmeye gidilecek adımlar atılmaz ise tüm hekimler kendi çalışma sağlığı ve hakları için adım adım yükseltilecek bir eylemlilik sürecinde mücadeleye, gerekirse g(ö)reve hazır! Tüm meslektaşlarımızı da bulunduğu her yerde, meslek örgütlerinde örgütlenmeye ve taleplerimizi yükseltmeye davet ediyoruz” dedi.