Mersin’de yoğun bakımda yatan hastanın ölmesini fırsat bilen 40 kişilik bir grup, Ortadoğu Hastanesi çalışanı bir anestezi uzmanı ve iki hemşireyi darp etti. Mersin Tabip Odası, sağlıkta şiddetin tüm hızıyla sürdüğünü ve meslektaşlarının yalnız olmadığını göstermek için Ortadoğu Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yıllardır kanayan yaraları olan sağlıkta şiddetin, pandeminin getirdiği ağır yük nedeniyle daha da görünür hale geldiğini söyleyen Antmen, “Sağlık Bakanlığı’nı sağlıkta şiddeti görmezden gelen politikalardan vazgeçmeye; etkin bir sağlıkta şiddet politikası için Türk Tabipleri Birliği ve sağlık emek örgütleriyle birlikte hareket etmeye; onların talep ve önerilerini dinlemeye davet ediyoruz” dedi.
Mersin’de iki gün önce akşam saatlerinde yoğun bakımda yatan hastalarının ölmesini fırsat bilen 40 kişilik bir grup, Ortadoğu Hastanesi çalışanı bir anestezi uzmanı ve iki hemşireyi darp etmişti. Mersin Tabip Odası, sağlıkta şiddetin tüm hızıyla sürdüğü şu günlerde meslektaşlarının yalnız olmadığını ve her koşulda yanlarında olduğunu göstermek için Ortadoğu Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleşti. Kentte ki birçok sivil toplum kuruluşunun ve parti temsilcilerinin katıldığı açıklamada, “Sağlıkta şiddete de göz yumanlara da artık yeter!” pankartı açıldı.
‘Sağlık emekçileri zor koşullarda çalışmak zorunda bırakılıyor’
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, Yıllardır kanayan yaraları olan sağlıkta şiddetin, pandeminin getirdiği ağır yük nedeniyle daha da görünür hale geldiğini ve ülkedeki cezasızlıkla el ele yürüyen şiddet ikliminin, saldırganların pervasızlığını daha da büyüttüğünü ifade etti. Saldırganların, hastaları hastaneye geldiği günden beridir çalışanlara tehditler savurduklarını, hastaları öldükten sonra da bu tehditlerini fiziksel şiddet ve hakaret ile sürdürdüklerini belirten Antmen, “ Mersin Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği olarak bu saldırıların hız kesmeden devam edebilmesinde cezasızlığın etkisini yıllardır vurguluyoruz. Sağlıkta şiddet olaylarının böylesi yoğun yaşandığı tam da bu günlerde İzmir’deki genç bir meslektaşımızı boynundan jiletle yaralayan failin hapis cezası ise ‘neden en üst sınırdan ceza verildiği’ sorgulanarak istinaf mahkemesi tarafından bozulmuştur. Son bir ayda basına yansımayan ancak meslek örgütümüzle paylaşılan daha onlarca sağlıkta şiddet vakası yaşanmış, sağlık emekçileri kendilerini güvende hissetmedikleri koşullarda çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Sağlıkta şiddetle mücadele için gerçekçi bir yasal düzenleme yapılması bir yana, yargı yetersiz de olsa mevcut yasal düzenlemeyi dahi uygulayamamaktadır” dedi.
‘Şiddet ve nefret söylemleri normalleştiriliyor’
Dokuz yıl önce meslektaşları Dr. Ersin Arslan’ı bir hasta yakınının saldırısında kaybettiklerini hatırlatan Antmen şöyle devam etti:
“Bundan tam dokuz yıl önce, 17 Nisan 2012 yılında Dr. Ersin Arslan’ı bir hasta yakınının saldırısında kaybetmiş, meslektaşımızı kaybettiğimiz 17 Nisan günü, TTB tarafından ‘Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü’ ilan edilmişti. O günden beri geçen dokuz yıl boyunca TTB olarak yaptığımız tüm uyarılara ve önerilere maalesef mevcut iktidar kulak tıkadı ve bizler görevimiz başında fiziksel ve sözel şiddete maruz kalmaya devam ettik. Sağlıkta şiddet olgusuna, sadece mevcut cezalarla çözüm bulabilmek imkansızdır. Sağlıkta şiddetin; sağlık çalışanlarının köleleştirilmesi için kendilerine uygulanan bir araç olduğu bilinmelidir. Kamusal alanda uzun süredir devam eden özelleştirmelerin ve hastaları ‘müşteri’ olarak görme anlayışının; sağlık çalışanlarının güvenli çalışma ortamlarının olmamasının; bulunduğumuz ekonomik ve siyasi ortamın; ülkemizde, yöneticiler düzeyinde dahi normalleştirilen şiddet ve nefret söylemlerinin; Türkiye’de adalete duyulan güvensizliğin etkilerini de görerek, bütünlüklü bir mücadele yapılmalıdır.”
‘Hiçbir arkadaşımızı kaybetmeye tahammülümüz yok’
Yıllarca söyledikleri ve yeni bir yasa tasarısı olarak sundukları ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’, TTB’nin önerdiği maddeler dikkate alınmadan kadük bir yasa olarak çıkarıldığının altını çizen Antmen, “yasanın çıkarılmasından bugüne kadar geçen sürede sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların arttığını ve yasanın caydırıcı olmadığını görmekteyiz. Geldiğimiz noktada meslektaşlarımızı hem pandemi koşulları hem de giderek artan şiddet ortamında kaybediyoruz ve artık hiçbir arkadaşımızı kaybetmeye tahammülümüz kalmadığını bir kez daha vurguluyoruz” diye belirtti.
‘Meslektaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz’
Son olarak Sağlık Bakanlığı’nın sağlıkta şiddeti görmezden gelen politikalardan vazgeçmesi gerektiğine vurgu yapan Antmen, “Sağlık Bakanlığı’nı sağlıkta şiddeti görmezden gelen politikalardan vazgeçmeye; etkin bir sağlıkta şiddet politikası için Türk Tabipleri Birliği ve sağlık emek örgütleriyle birlikte hareket etmeye; onların talep ve önerilerini dinlemeye davet ediyoruz. Mersin Tabip Odası olarak saldırıya uğrayan arkadaşlarımıza ve Ortadoğu Hastanesi çalışanlarına bir kez daha geçmiş olsun diyor, sağlıkta şiddetin sona ermesi için her koşulda, bütün gücümüzle meslektaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğimizi kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz” açıklamasında bulundu.