Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Bakanı’nın Covid-19 ölümlerinin açıklanandan 3 katı fazla olduğunu itiraf ettiğini belirterek, “Tüm uyarılarımıza rağmen algı yönetimi ve bilim dışı politikalarda ısrar ederek salgını tarihsel bir felakete dönüştüren Sağlık Bakanı istifa etmelidir” dedi.
Türk Tabipleri Merkez Konseyi Üyesi Ali İhsan Ökten, Sağlık Bakanı’nın Covid -19 salgınından itibaren açıkladıkları resmi ölüm rakamlarının gerçek olmadığını sonunda itiraf etmek zorunda kaldığını ifade ederek, Sağlık Bakanı’nın 23 Haziran’da yaptığı açıklamayla 50 bin olarak açıklanan resmi rakamların 150 binin üzerinde olduğunun kendisi tarafından dile getirildiğini söyledi.
Defalarca Türk Tabipleri Birliği olarak Covid-19’a bağlı gerçek ölüm sayısının çok daha yüksek olduğunu ve salgın ölümlerinin manüpile edildiğini, gerçek ölüm sayılarının açıklananın en az 3,5 katı olduğunu verilerle ortaya koyduklarını hatırlatan Ali İhsan Ökten, Bakanın “Sağlık Bakanının “Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük” sözlerini hatırlattı. Bu sınıflandırmayla Sağlık Bakanı’nın gerçek ölüm rakamlarını perdelemeye çalıştığına dikkat çeken Ökten, “Bakanın yaptığı sağlığa erişim kaynaklı ölümlerin fazlalığı açıklaması kendi başarısızlığının itirafıdır. Tüm uyarılarımıza rağmen algı yönetimi ve bilim dışı politikalarda ısrar ederek salgını tarihsel bir felakete dönüştüren Sağlık Bakanı istifa etmelidir” dedi.
TTB Merkez Konseyi Üyesi Ali İhsan Ökten tarafından okunan basın metni şöyle:
“Sağlık Bakanı 23.06.2021 tarihinde yaptığı basın toplantısında salgın ve salgına bağlı nedenlerden dolayı ölümlerin 150 binin üzerinde olduğunu itiraf etti. Bu sayı şimdiye kadar açıklanan resmi sayının 3katından fazladır. Biz TTB olarak Covid-19’a bağlı gerçek ölüm sayısının çok daha yüksek olduğunu ve salgın ölümlerinin manüpile edildiğini, gerçek ölüm sayılarının açıklananın en az 3,5 katı olduğunu birçok kez veriler ile ortaya koyduk. Bakanın açıklamasıyla TTB’nin şimdiye kadar söyledikleri vaka sayısında olduğu gibi ölüm sayılarında da teyit edilmiş oldu. Açıklamaya göre fazladan ölüm sayılarında dünyada ilk sıradayız. Hala gerçek ölüm sayıları tam olarak netleşmiş değil. Sağlık Bakanı net sayılar vermek yerine gerçekçi olmayan ifadeler kullanıyor. Sağlık Bakanının 23.06.2021 tarihinde yapmış olduğu açıklamadaki “Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük” sözleri paylaşılmayan ölüm sayılarının bu sınıflandırma ile perdelenmesi girişimidir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun ölüm verilerini açıklamayı ertelemesinin ardından Bakanın açıklaması Covid-19 ölüm sayılarının gizlenmesinin sorumluluğunun alınması yerine, vaka, hasta sayısı benzeri müdahalelere girişildiğinin kanıtı niteliğindedir. TTB’nin ısrarlı doruları karşısında kamuoyunu tatmin etmeyen Sağlık Bakanı 02.09.2020 tarihinde, 2020 yılının ilk 8 ayına ait ölüm sayılarını açıklamıştı. Bunu üzerine b ir çok kez TTB’nin, belediyelerin ve milletvekillerinin kayıtlara göre ölüm sayılarının açıklanandan daha yüksek olduğuna dair paylaşımlarına sessiz kalmıştır.
Dahası her yıl Haziran ayında açıklanan ayrıntılı TÜİK Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri açıklanmamış, ertelenmiştir. Sayıların netleşmesi için TÜİK Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri derhal açıklanmalıdır.
Ölümleri gizlemekten vazgeçilmeli, bundan sonra tüm ölüm sayıları nedenleriyle, iller düzeyinde, haftalık olarak açıklanmalıdır.
Salgınla ilgili tüm veri ve bilgiler uluslararası bilimsel standartlara göre kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Sağlık Bakanı ertelenen sağlık hizmetlerinden dolayı yaşanan ölümlerin şimdiye kadar açıklanan resmi ölüm sayılarından şok daha büyük olduğunu söylüyor. Oysa her akşam kamuoyuna paylaşım yapan Sağlık Bakanı, vatandaşların tedavilerini aksatmamaları konusunda bu güne kadar hiçbir ciddi açıklama yapmayarak ve önlem almayarak bu ölümlerin artmasına seyirci kalmıştır.
Ertelenmiş sağlık hizmetlerinin sorumluluğu vatandaşlara yüklenmemelidir. Sağlık Bakanlığı’nın ertelenmiş sağlık hizmetlerinden kaynaklı ölümleri engellemeye yönelik neden kayda değer bir önlem almadığı sorgulanmalıdır.
Bugün pandemide sağlık hizmetlerine erişim sorunu bir toplumda pandemiye yönelik yaratılmış algı ve sağlık hizmetlerinde örgütlenme sorunudur. Her akşam topluma yönelik maske, mesafe, hijyen vurgusu yapan Bakanlık, bugüne kadar hastanelere gelmeme konusunda halkın algısını değiştirecek açıklama yapmadığı gibi halkın hastanelere gelmesini zorlaştıracak adımlar atmıştır.
Sokağa çıkma yasakları, bazı yaş gruplarının hastanelere izinle gitmek zorunda bırakılması, yerelde sağlık hizmetleri yetersizliği, iller arası hasta geçişinin güçlükleri nedeniyle sağlık kurumlarına ulaşım zorlaştırılmıştır.
Salgının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen geçici bir örgütlenme modeli çıkarılmamış, sağlıkta dönüşüm programının birinci basamakta yapmış olduğu tahribat ikinci basamak sağlık tesislerinin, üçüncü basamağa dönüştürülmesi, şehir hastaneleri gibi planlamalarla şehir merkezlerindeki hastanelerin kapatılmasıyla halkın sağlık hizmetlerine ulaşımı engellenmiştir.
Ertelenen sağlık hizmetlerinin gerçekleştirilmesi için kolay ulaşılabilir yerlerin kapılarına kilit vurulmuş durumda boş bekleyen bu hastaneler, anlaşılması zor bir ısrarla yeniden açılmamaktadır.
Yine bu süreçte şehir merkezlerinde daha yaygın ve ulaşımı kolay olan özel hastanelerin ücretsiz olmaması, temiz hastane düzenlemesine gidilmemesi Sağlık Bakanı’nın bu sürece sadece seyirci kaldığını göstermektedir.
Bunun yanı sıra genel sosyo ekonomik kötüleşmeye karşın ekonomik ve sosyal desteğin olmaması, 65yaş üstü için haftalar süren sokağa çıkma yasakları sırasında ağırlaşan kronik hastalıklar ve kanser hastaları gibi durumlarda pandemi sürecinde ölşümlerin artışına neden olmuştur.
Her ne sebeple olursa olsun pandemi süresince gerçekleşen tüm ölümler ister sağlık hizmetlerine erişim, isterse Covid-19 nedenli olsun Bakanın sorumluluk alanında olan sağlık hizmetleri kaynaklıdır.
Bakanın yaptığı sağlığa erişim kaynaklı ölümlerin fazlalığı açıklaması kendi başarısızlığının itirafıdır. Tüm uyarılarımıza rağmen algı yönetimi ve bilim dışı politikalarda ısrar ederek salgını tarihsel bir felakete dönüştüren Sağlık Bakanı istifa etmelidir. “