ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2020 yılı Dini Özgürlükler Raporu’nda, Türkiye’nin “Müslüman olmayan dini azınlıkların haklarını kısıtlamaya devam ettiği” kaydedildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı 2020 yılı Dini Özgürlükler Raporu’nu yayınladı. 200 ülke ve bölgedeki durumun tek tek değerlendirildiği yıllık kapsamlı raporun Türkiye bölümünde, hükümetin Müslüman olmayan dini azınlıkların haklarını kısıtlamaya devam ettiği belirtildi.
VOA Türkçe’de yer alan habere göre, bu grubun arasında özellikle, “Hükümetin 1923 Lozan Anlaşması’nın kapsamına girmedikleri şeklinde yorumladığı, Ermeni Apostolik Ortodoks Hıristiyanlar, Yahudiler ve Rum Ortodoks Hıristiyanları’nın bulunduğu” kaydedildi.
Medya ve hükümetten bağımsız örgütlerin, Protestan toplulukların Türk vatandaşı olmayan liderlerine yönelik ülkeye giriş yasağı ve sınır dışı uygulamalarında artış olduğunu bildirdiğine değinilen raporda, hükümetin, azınlık dini grupların kendi din insanlarını eğitme çabalarını kısıtlamaya devam ettiği ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun da hala kapalı olduğu belirtildi.
İbadet evleri açmada zorluk
Raporda, dini azınlıkların ibadet evleri açma ya da idare etme gibi konularda zorluklar yaşamaya devam ettiklerini bildirdikleri da kaydedildi.
Bu zorluklar arasında, arazi ve mülk ihtilafları ile hükümetin arazilerini daha önce kamulaştırdığı kiliselerle ilgili hukuki meseleler, dini vakıfların yönetim kurulu için seçim düzenleme ve okullarda zorunlu din eğitiminden muafiyetler elde etme gibi unsurlar sıralandı.
Dini azınlıkların, özellikle de Alevi cemaatine mensup kişilerin, kamu eğitim sistemindeki uygulamalar ve dini içerikler konusunda sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdikleri de, raporda değinilen bir diğer unsur oldu.
Ayasofya’nın tekrar camiye dönüştürülmesi
Raporda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ilk haliyle bir Ortodoks kilisesi olan ancak sonra 1453’te camiye ve 1935’te de müzeye çevrilen İstanbul’daki Ayasofya Müzesi ile aynı şekilde Kariye Müzesi’nin de camiye çevrilmesi kararları da yer aldı.
ABD Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi ve ABD Dışişleri Bakanı’nın, Ayasofya’nın dünya çapında farklı dinlere mensup milyarlarca inanan için muazzam bir ruhani ve kültürel öneme sahip olduğuna işaret ederek, hükümetin ülkenin dini geleneklerine saygı göstermeye olan bağlılığının bir örneği olarak Ayasofya’nın müze statüsünü koruma çağrısında bulundukları hatırlatıldı.