Orman yangınlarının büyük oranda kasıtlı olduğunu belirten HDK Ekoloji Meclisi üyesi Fatoş Osmanağaoğlu, yangınların sadece ormanları değil tüm ekosistemi etkilediğini belirterek, bu tahribatla kuraklık ve sellerin meydana geleceğini söyledi.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz aylarının gelmesiyle birlikte birçok bölgede orman yangınları yaşanmaya başladı. Ağırlıklı olarak Ege ve Akdeniz bölgelerinde meydana gelen yangınlar, bölge illerinde de askeri operasyonlardan kaynaklanıyor. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi üyesi Fatoş Osmanağaoğlu, meydana gelen yangınların nedenine ve ileriki yıllarda doğuracağı olumsuz sonuçlara dikkat çekti.
10 günde birçok alan yandı
Türkiye’de meydana gelen orman yangınlarının ağırlıklı olarak kasıtlı yapıldığına dikkat çeken Osmanağaoğlu, “Yangınların ardından ormanların yenilenmesi yerine büyük çoğunluğunun imara açılmasında bunun kasıtlı yapıldığını anlarız” dedi. Karl Marx’ın “Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser” sözünü hatırlatan Osmanağaoğlu, “Biz bunu gölgesini satamadığı ağacı yakar diye de okuyabiliriz. Son 10 gün içerisinde İzmir, Hatay, Antalya Aksu, Bodrum, Cudi ve ülkenin daha pek çok yerinde orman yangınları meydana geldi. Ve bunlar sürekli tekrarlanıyor” şeklinde konuştu.
Yanan bölge imara açılıyor
Mersin Akkuyu’da nükleer termik santral yapılmadan önce çıkan yangına da değinen Osmanağaoğlu, “Ne tesadüftür ki bir yıl sonra yangın çıkan alana nükleer santralin lojmanları yapılmıştı. Hemen bitişiğinde ise bir yangın daha çıktı. Muhtemelen orası da santral için tahsis edilmiştir. Maalesef bizim ülkemizde kasıtlı yangınlar çok fazla ve bu devam edip gidiyor. Ama bunun sonuçları bütün ekosisteme, orada yaşayan canlılara ve bölge dışında olan bizlere de olumsuz yansıyor” diye konuştu.
Şırnak'ta bulunan Cudi Dağı'nda yaşanan yangınların da askeri operasyonlardan kaynaklandığını aktaran Osmanağaoğlu şunları belirtti: “Askeri operasyonlardan kaynaklı yapılan bombalamalar da zarar veriyor. Maalesef ülke ekosisteminin tamamı zarar görüyor. Ve onarılamaz bir noktaya doğru gidiyoruz. Örneğin İstanbul’da bugün 41 derece sıcaklığın olacağı söylendi. Yıllara baktığımızda bu ormansızlaştırılmanın etkisidir. Ya kesiliyor ya da yakılıyor ve yerine beton dolduruluyor.”
‘Yanan ormanların onarılmaması da sistem döngüsü'
Türkiye’de sıklıkla orman yangınlarının meydana gelmesini bu konudaki ihmal ve yetersizliklere bağlayan Osmanağaoğlu, yangınlarda kullanılması gereken helikopterler ile uçakların askeri operasyon yatırımlarında kullanıldığını söyleyerek, "Öyle olduğunda da kasıtsız yapılan orman yangınlarının söndürülmesi için de gerekli alt yapı sağlanmıyor. İtfaiyelerin yapabildiği araçla söndürme işi büyük alanlarda mümkün değil. Orman yangınlarını söndürmek için o kadar az ekipman var ki böylesi bir durumda alanlar yanabildiği kadar yanıyor. Önlem alınan çok az bir bölümünde de sönüyor. Yakılan ormanların tekrardan onarılmaması da sistemin bir döngüsü maalesef” dedi.
‘Birkaç yıl içinde vahim sonuçları göreceğiz’
Çıkan yangınların doğa tahribatına kapı araladığını ve ileriki yıllarda olumsuz sonuçlarının daha da görünür olacağının altını çizen Osmanağaoğlu şunları söyledi: “Bu yangınların arkası seller ve kuraklıklar. Bunun sonucunda tarım alanları, denizinden havasına bölgenin tüm ekosistemi etkileniyor. Sadece insanlar değil, bizim dışımızdaki canlılar da yok oluyor. Onların yok olması aynı zamanda doğanın da yok olması anlamına gelir. Çok fazla ileriye gitmeye gerek yok önümüzdeki birkaç yıl içinde orman yangınlarının sonuçlarının ne kadar vahim olduğunu göreceğiz.“
(MA / Muhammet Doğru)