Şişecam’a ait Kırklareli Paşabahçe Cam fabrikasından, fırın kapatma bahanesiyle işten çıkarılan 90 cam işçisi 18 gündür direnişte. Şişecam Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu İstanbul Tuzla’ya doğru yürüyüşe geçen işçilerin önü, Trakya girişinde, OHAL’e dayanılarak kesildi. Cam işçilerinin talebi, işlerine geri dönmek.
SiyasiHaber
Cam işçilerinin taleplerini ve direnişlerinin öyküsünü temsilcilerinden Şaban Koçak ile konuştuk.
Direnişinizin talepleri neler?
Şu an işten atılan 90 Trakyalı işçi olarak biz işverene de, sendikamıza da taleplerimizi ilettik. Çözüm yollarını önerdik. İçerde çalışan işçisiyle, dışarda direnen işçisiyle, destek verenle… herkese derdimizi anlattık. Diğer iki fabrikada, Oto Cam’la Trakya Cam’da şu anda izin dönüşüm ekibi adı altında 6 ya da 7 aylık işçiler çalışıyor. Bu işçilerin toplamı 220 kişi. Bu işçilerin de 31 Ekim itibariyle, 8 gün sonra sözleşmesi bitiyor. Bunlar da işten çıkarılacak. Biz diyoruz ki, toplam 220 sözleşmeli personel işten ayrıldıktan sonra üretim durmayacak, fazla mesailerle işler yürütülecek, o nedenle 220 kişinin yerine 90 kişi alınarak üretim sürdürülebilir. Çünkü sen 20-25 yıllık kadrolu işçini atıyorsun ama yan fabrikada sözleşmeli personel çalıştırmaya devam ediyorsun.
‘Ekmeği bölüşelim’
Bunun dışında, Kristal İş sendikasının bir aydan uzun bir süre süren işlerde, daimi işlerde taşeron işçi çalıştırılamaz diye kazanılmış hukuk davası var 10 yıl önce. 10 yıl doldu diye bu davayı tekrar açtılar, bu karar tekrar pekiştirildi. Elimizde o belge var. O belge varken, daimi işlerde çalışan taşeron işçiye ya kadro verirsin, onlar da Kristal İş üyesi olur. Çünkü onlar da bizimle aynı havayı soluyor, aynı gürültüyü çekiyor. Aynı sıcaklığa, aynı soğukluğa maruz kalıyor. Aynı iş ortamında bulunuyor.
Bizim çalıştığımız bölümdeki arkadaşlarımızın önerileri var. Diyorlar ki, gerekirse fabrikada çalışan bütün işçiler 10’ar gün, gerekirse 1’er ay ücretsiz izine çıkabiliriz, bunu dönüşümlü yapabiliriz. Yeter ki ekmeği bölüşelim, yeter ki bu birlik beraberlik bozulmasın. Yani çözüm yollarımız var, bunu işverene de sendikamıza da sunduk.
Sendika direnişinize destek vermiyor mu?
Sendikanın bizim çözüm önerilerimizi ısrarla gerekli yerlere, işverene iletmediğini fark ettik.
Kısacası işten atılan 90 Trakyalı işçinin aşağı yukarı 80’i, Kristal İş’in seçimlerinde genel merkeze muhalif listeye oy veren işçiler.
Muhalifler olduğu için mi sahip çıkmıyor sendika?
Evet, bu nedenle sahip çıkmıyor. Hiçbir önerimizi de kabul etmiyor. Israrla bizi Eskişehir’e göndermeye çalışıyor. Biz gidince Trakya’da çok rahat hareket edebilecek, koltuğunu sağlama alabilecek.
Peki, sizin hak arama yürüyüşünüzün önünü kestiler Tekirdağ girişinde. Bunu nasıl görüyorsunuz?
İlçe Emniyet Müdürü olsun, İl Emniyet Müdürü olsun, Jandarma olsun… 18 gündür direnişteyiz, hiçbir vaka yok. Hiçbir kötü davranış yok, hiçbir şikayet yok. O kadar organize, disiplinli, yasalar çerçevesinde bir eylem yapıyoruz. Kaldı ki başımızda sendikacı da yok bizi örgütleyecek. Bir komite kurduk. O komite ile her şeyi birlikte müzakere ederek, iş-aş-adalet davamıza zarar verecek hiçbir şey yapmama kararı aldık. 90 arkadaş da buna uyuyor. Devlet de diyor ki, biz bugüne kadar bu kadar disiplinli bir direniş görmedik. İyi gidiyorsunuz. Ama OHAL gerekçesiyle bundan ötesine yürüyemezsiniz!
Niye? Madem hiçbir olay yok, sorun yok, devlet neden önünüzü kesiyor?
Daha önce de böyle beyanat verdiğimde dedim ki, burası fabrikamızın 1 km yakını. Bu noktaya kadar işimizi aşımızı almak için yürüyeceğiz, bu noktadan sonra da Türkiye işçi sınıfı adına yürüyeceğiz. Çünkü çok güzel bir kamuoyu oluşturduk, kamuoyu bizi sahiplendi. O bölgenin belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları hepsi bize kucak açtı. Allah hepsinden razı olsun.
Peki, güzel ama, bu Hükümet sizin önünüzü neden kesiyor? OHAL’le ne alakası var sizin davanızın?
Olayın bir halk yürüyüşüne dönüşmesinden korkuyor olabilirler. Bunun büyümesinden korkuyor olabilirler.
Veya diğer işçiler de böyle kendi haklarını arar diye mi korkuyorlar acaba?
Onun sinyalini zaten sivil toplum kuruluşları verdi. Biz miting yapacağız demedik. Bir basın açıklamasına 9 bin Trakyalı iştirak etti. Basın açıklamasını yapan Emek Platformu var, onlara da teşekkürlerimizi iletelim buradan.
Erdoğan demedi mi, ‘OHAL sayesinde grevleri erteliyoruz’. İşçi yürüyüşlerini de durduruyorlar işte.
Cam işçileri olarak, 2001 yılından beri dört grevimiz ertelendi zaten. Biz hiçbir şekilde hak-hukuk aramaya gidemiyoruz.
Hiç patronlara böyle bir engelleme yapılıyor mu?
Onlara engelleme yapılmaz. Patronlara istihdam yaratan paketler açarlar. Paketten alacağını alırlar, sonra işçiyi kapının önüne koyarlar.
‘OHAL halka yönelik değil’ diyorlar ama… Öyle değil mi?
Bizim, üretenlerin zararına, işverenlerin, tepedekilerin yararına…