Darbe girişiminin kilit ismi Adil Öksüz’ün 15 Temmuz’un ardından serbest bırakıldıktan sonra tam üç kez Türkiye içinde uçakla seyahat ettiği belirtildi.
15 Temmuz darbe girişiminin “kara kutusu” olarak bilinen ve gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ve cemaatin "Hava Kuvvetleri imamı" olduğu öne sürülen Adil Öksüz'ün, 15 Temmuz sonrası kendi adına uçak biletleri aldığı, meydan meydan dolaşmasına rağmen yakalanmadığı ortaya çıktı. Adil Öksüz'ün Elazığ'dan Ankara'ya, Ankara'dan İzmir'e yaptığı iki uçuşta da yanında “Gurbet Demir” isimli bir kişinin bulunduğu, hem biletlerinin arka arkaya düzenlendiği, hem de yan yana koltuklarda yolculuk yaptıkları anlaşıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Adil Öksüz ile ilgili ulaştığı yeni belgeleri ve bu kişinin nasıl korunduğuna dair bilgileri Sözcü’den Saygı Öztürk’e aktardı.
İşte o açıklamalar
İşte Tezcan'ın belgelerle açıklamaları:
"Darbe girişiminin kara kutusu Adil Öksüz'ü başından beri özel olarak koruyan bir el var. O el, 2014'ten beri Adil Öksüz'ün Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri'nin yüksek düzeyde imamı olduğunu biliyor. Hatta, resmi kayıtlarda şubat 2014'te FETÖ şüphelisi Mehmet Sungur'un gönderdiği 234 bin lira havale de devlet tarafından biliniyor. Bu para iki şekilde takip edilmeliydi: Birincisi miktar itibariyle Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) bu havaleyi takip etmesi lazımdı. İkincisi paranın gönderildiği kişi sadece üniversite hocası. Bu durum başlı başına şüphe çeken bir konu.
Adil Öksüz darbe girişimi gecesi yakalanıyor, karakola getiriliyor. Bakıyorsunuz Başbakanlık müşaviri görevi olmamasına rağmen gelip Adil Öksüz'le konuşuyor. Bu olayın ses kayıt ve görüntüleri savcılıkta yok. Başbakanlık müşaviri, Adil Öksüz'le o görüşme sırasında karşılıklı dua okuyor. Adil Öksüz'ü özel olarak koruyan bir el var. Bu el belli ki darbeden sonra da korumayı sürdürüyor.
Darbe girişiminden sonra, Adil Öksüz, elini kolunu sallaya sallaya havaalanına gidiyor, Türk Hava Yolları'na ait uçaklarla uçabiliyor. Hiçbir suçu olmadığı halde üniversiteden ihraç edilenler havaalanlarında alıkonulup yurtdışına çıkarılmasına engel olunurken, Adil Öksüz 18 Temmuz'da bir kere, 31 Temmuz'da da 2 kere olmak üzere üç kez THY uçaklarıyla, hem de kendi adına düzenlenmiş biletlerle seyahat ediyor. Havaalanlarında hiç kimse ‘sen aranıyorsun, dur' demiyor. ‘Gel arkadaş, sen kaçmıştın, kaybolmuştun, aranıyorsun' demiyor.
ELAZIĞ'DAN ANKARA'YA…
Adil Öksüz, 18 Temmuz 2016'da, Ankara- Esenboğa Havalimanı'ndan İstanbul-Sabiha Gökçen Havalimanı'na TK 2983 sefer sayılı uçakla, 235 218 8533223 numaralı biletle uçuyor. Adil Öksüz'ün koltuk numarası 5/F olduğu kayıtlı. Bu uçuştan 13 gün sonra yani 31 Temmuz'da bu sefer Adil Öksüz, Elazığ'dan, Ankara – Esenboğa'ya, Esenboğa'dan da İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na bağlantılı olarak iki uçuş yapıyor. İki uçuşta da hem bilet numaraları arka arkaya, hem de koltuk numaraları yan yana olan isim ise Gurbet Demir. TK 7053 sefer sayılı uçakla Elazığ – Esenboğa uçuşunda Adil Öksüz'ün bilet numarası 235 218 946 0374, koltuk numarası 28- E, aynı uçuşta Gurbet Demir' de var üstelik yan yana. Aynı gün, aynı bilet numaralarıyla TK 7016 sefer sayılı uçakla Ankara'dan İzmir'e uçulurken Öksüz 17-D, Demir ise 17-C koltuğunda oturuyor.
Kim bu Gurbet Demir?
Darbe girişiminden sonra THY resmi kayıtlarına, kendi kimliğiyle girerek uçma cesaretini Adil Öksüz nereden aldı? Adil Öksüz'ün izini sürmek isteyenin her halde ilk yapması gereken, Gurbet Demir'i bulup bu uçuşları ve Adil Öksüz'ü bulup sormalıdır. Bunlar soruldu mu? Adil Öksüz, darbe girişiminin kara kutusudur. Bu kara kutu aydınlanmadıkça, onu koruyan gizli eller ortaya çıkarılmadıkça darbeyle gerçek anlamda yüzleşmek mümkün olmaz."
39 gün önce hazırlanan iddianamede yer aldı
CHP’li Bülent Tezcan, 'FETÖ/PDY'nin darbe teşebbüsünde bulunma tehlikesinin açık ve yakın olduğunun 39 gün önce hazırlanan bir iddianamede yer aldığını da açıkladı. Bu skandal da belgelerle ortaya kondu. Akıncı Üssü Davası ile birleşen eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi'nin müşteki olduğu Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki iddianamesi birleştirildi. İddianamenin 19. sayfasında “FETÖ/PDY'nin TSK'daki yapılanması ve Faaliyetleri”,6 Haziran 2016 başlığında (Darbeden 39 gün önce) hazırlanan bir iddianamede bu yapının darbe teşebbüsünde bulunma tehlikesinin “açık ve yakın olduğu” belirtiliyor.
Tezcan, “Darbe girişiminden 39 gün önce yazılan iddianamede yer alan bu bilgiler, demek ki devletin ilgili mlakamları tarafından darbe girişiminden en az 6-7 gün önce öğrenilmiştir. Buna rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı ortaya çıkıyor” dedi.
BirGün