Araştırmacı yazar Gülfer Akkaya’nın “Yol Kadındır” adlı son kitabı çıktı. Sadece Alevilikte değil, binlerce yıldan bu yana çeşitli uygarlıklarda ve yaşadığımız coğrafyada kadınların eşitlik, özgürlük mücadelesini anlatan “Yol Kadındır” adlı kitap, cinsiyetçi bilgi üreten akademi ve bilgi dünyasına da önemli bir fikri vuruşla müdahale ediyor.
Alevilikte kadınların durumunu Alevi kadınların ağzından aktaran “Sır İçinde Sır Olanlar: Alevi Kadınlar” adlı kitabından sonra çıkan “Yol Kadındır” adlı kitabı için Akkaya şöyle diyor:
“Sır İçinde Sır Olanlar: Alevi Kadınlar adlı kitabı çalışırken yaptığım araştırmalar, okumalar ve görüşmeler Alevilik inancında kadınların yeri ve durumu hakkında birçok yeni şeyle, hiç merak edilmeyen, dönüp bakılmayan, birbiriyle tezat çokça soru ve ipuçlarıyla karşılaşmama neden oldu. Bu soruları ve ipuçlarını takip ettikçe cevapların bugünde olmadığını sezdim. Daha derinlere ve eskilere doğru yol almam gerektiğini öngördüm.
"Sır İçinde Sır Olanlar: Alevi Kadınlar adlı kitabı hazırlarken başladığım bu yolculukla ulaştığım nokta arasında oldukça büyük bir mesafe oluştu. Sır İçinde Sır Olanlar: Alevi Kadınlar, Aleviliği ilk kez Alevi kadınlardan dinlemeyi, Alevi kadınlara ilk defa kendi tanım ve cümleleri ile inançlarını anlattırmayı hedeflemişti. Kitap, Aleviliğe dair sözün sadece Alevi erkeklerce üretilmesinin önüne geçmeyi ve kadınların Alevilik konusunda sesini, sözünü duyurmayı, kadınları görünür kılmayı amaçlayan bir çalışmaydı. Bu çalışmayı yaparken fark ettiğim, Aleviliğin kadim ve kadıncıl bir inanç olduğuna dair hipotezimin ardından gitmem gerektiğiydi.
"Bu, beni zamanda yolculuğa çağıran, yeni, derin ve bir o kadar heyecan verici bir hipotezdi. Riskliydi. Çünkü neredeyse herkesin din ve inançları erkek egemen bulup aynı torbaya koyarak eşitlediği, farkları önemsemeyip, bu farkların kaynaklarını yok sayarak bir kenara attığı yerde ben Alevilik için aksini söyleyebilirdim.
"Aynaya bakınca Fatma’yı görebilirdim!”
Alevilik inancında, felsefesinde, kozmogonisinde, tarihinde kadınların izlerini süren bu kitap kuşku yok ki alanında bir ilk. Alevilerin “Bizde kadın erkek eşit” söyleminin tarihsel kökenlerine, derinliklerine inan bu çalışma, Alevi kadınların güncel durumlarıyla tarihsel bağlamları arasındaki mesafeyi kapatmaları için oldukça önemli bir yığınak sunuyor okuyucuya.
“Alevilik inancı kadıncıl bir inanç olmakla beraber Alevi topumu çoktan erkekleşmeye teslim olmuş, erkek egemen bir topluma dönüşmüştü. Üstelik bu kişiler artık Alevilik inancını da erkekleştirmişlerdi. Böylece Alevilikte kadınların varlığını, Alevilikte kadınların etkisini susarak, gizleyerek, kadınları tutundukları mevcut yerlerden kovarak yok etmeye başlamışlardı” diyen Akkaya, Bir’den var oluşa, tanrıçalardan Pir Ana’ya aktarılarak, devralınarak devam eden süreğin şekillendirdiği Alevilik inancında kadının kah görünen kah gizlenen, baskılanan ama var oluşunu inatla sürdüren ayak izlerini açığa çıkartıyor.
Sadece Alevilikte değil, binlerce yıldan bu yana çeşitli uygarlıklarda ve yaşadığımız coğrafyada kadınların eşitlik, özgürlük mücadelesini anlatan “Yol Kadındır” adlı kitap, cinsiyetçi bilgi üreten akademi ve bilgi dünyasına da önemli bir fikri vuruşla müdahale ediyor.
Yol Kadındır, Gülfer Akkaya, Kalkedon, 2017, İstanbul
Gülfer Akkaya kimdir?
1972 Şubat’ında, Sivas Kangal’da Alevi köyü olan Kürkçü’de (Qurcik) doğdu.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü’nden mezun oldu. Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde “Kadınların paralı günleri” konulu yüksek lisans tezini tamamladı.
Çok uzun yıllar dergi ve gazetelerde editörlük yaptı. Aynı zamanda haber portallarında, internet sitelerinde, dergi ve gazetelerde halen yazmakta.
2000 yılından bu yana çeşitli dergilerde yayımlanan çok sayıda makalesi bulunmakta.
2008 yılında “Unutulmasın diye… Demokratik Kadınlar Derneği”,
2011 yılında “Sanki Eşittik, 1960-1970’li yıllarda devrimci mücadelenin feminist sorgusu”,
2014 yılında “Sır İçinde Sır Olanlar: Alevi Kadınlar”,
2017 yılında “Yol Kadındır” adlı kitapları yayımlandı.
Maddeci radikal feminist ve sosyalist.
Okumayı söktüğünden bu yana okur-yazar.