Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası (DEV. MADEN – SEN), geçtiğimiz pazar günü (24 Nisan) 17. Genel Kurulu’nu Ankara’da gerçekleştirdi. Genel Kurul üyelerinin oylarıyla yeni yönetim organlarını belirleyen DEV. MADEN – SEN, yayınladığı bir metinle gerçekleştirdikleri genel kurulu değerlendirdi.
Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası (DEV. MADEN – SEN), geçtiğimiz pazar günü (24 Nisan) 17. Genel Kurulu'nu Ankara'da gerçekleştirdi. Genel Kurul üyelerinin oylarıyla yeni yönetim organlarını belirleyen DEV. MADEN – SEN, yayınladığı bir metinle gerçekleştirdikleri genel kurulu değerlendirdi.
Genel Kurul toplantısını, sermayenin işçi sınıfına yönelik saldırılarının ve hükümetin baskılarının arttığı, emek ve demokrasi güçleri açısından zorlu geçen bir dönemde gerçekleştirdiğini belirten sendika, yayınladığı metinde olağan kongreye giderken yeni döneme dair perspektifler hakkında yaşanan tartışmalara yer verdi.
DEV. MADEN – SEN'in yayınladığı tam metin şöyle:
“24.Nisan Pazar Günü gerçekleşen 17. Olağan Genel Kurulumuz ile ilgili değerlendirmemizdir.
Sendikamızın 17. Olağan Genel Kurulu’nu, sermayenin ve hükümetinin işçi sınıfına yönelik saldırılarının yoğunlaştığı, hak arama mücadelesinin yasalarla baskı altına alınmaya çalışıldığı, halkın hükümet tarafından terörize edilen sokaklardan ve meydanlardan uzaklaştırıldığı, egemenlerin emek ve halk düşmanı yeni bir sermaye rejiminin kuruluşu yönünde adım adım ilerlediği, kısacası emek ve demokrasi güçleri açısından zorlu bir dönemde gerçekleştirdik.
Genel Kurula giderken sendikamızın değişen koşullara uyum sağlayabilmesi, yeni dönem yönetim organlarının oluşturulması ve perspektifinin belirlenebilmesi için üyelerimizle işyeri ve havza ölçeğinde toplantılar yaptık. Sendikamızın genel kurulunun şekillenmesinde yapılan bu toplantılar rehberimiz oldu.
Örgütlenme çalışmaları yürüttüğümüz havza ve işyerlerinde üyelerimiz, oluşacak yeni yönetim organlarına kendi adaylarını seçerek belirledi.
Organlara yeni seçilen yöneticiler Soma, Divriği, Ereğli-Düzce, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Kütahya yörelerinde maden işyeri ve havzalarında çalışan maden işçisi üyelerimizden oluşmuştur.
Genel Kurul sonucu ortaya çıkan iradeden de görüldüğü gibi üyelerimizle yaptığımız toplantılarda işçi arkadaşlarımızın önerisi, iradesi ve gayretiyle oluşturulan yeni yönetim listemiz sendikamızın faaliyet alanlarını oluşturan havzaları kapsayan, sektörün hemen her alanını temsil eden, işçilerin iradesini ve inisiyatifini yansıtan bir liste halinde olgunlaşmıştır.
Olağan Kongremize giderken yapılan ön hazırlık çalışmalarında ortaya çıkan ağırlıklı görüş; Kongremize tek liste ile gitmek yönünde olmuştur. Sendikamızın hem sektörel anlamda hem de örgütlenme çalışmaları yaptığımız havzalar anlamında kapsayıcı ve örgütlenme faaliyetlerini güçlendirici bir yönetim oluşturulması önerisi Soma’da sendikamızın dışında faaliyet yürüten bazı üyelerimiz tarafından kabul görmedi. Soma’da bu amaçla yapılan iki toplantıda da havzayı kapsayan görüş birliği oluşmadı. Çünkü Soma’da katliamdan bu yana işçilerin sendika çatısı altında çalışması yerine kendilerine bağlı konsey ve komitelerde örgütlenmesi gerektiğini savunan bir ekibin görüşleri bu arkadaşlarımıza sirayet etmişti.
Ana fikri sendikaları ele geçirmek olan bu anlayış Soma katliamının hemen ardından çalışmalarının merkez üssünü çeşitli kurumsal ilişkiler aracılığı ile Soma’ya taşımıştı.
Yıllardan beri başka birçok sendika genel kurullarında benzer örneğinin yaşandığı ve sol adına sendikalara dışarıdan dayatılan bu çalışmalar, zorbalık ve dezenformasyonla desteklenerek Dev.Maden-Sen Genel Kuruluna da taşındı.
Bu tarzda ısrar eden arkadaşlar Kongre hazırlıklarımız sürerken de farklı sosyal medya araçları ile sendikamızı ve yöneticilerimizi suçlayıcı paylaşımlar yaparak işçi arkadaşlarımızı hemşericilik, mezhepçilik, bölgecilik, iftira, ikbal, tehdit vb araçlar kullanarak etki altına almaya ve maden işçisi üzerinde kirli bir irade oluşturmaya çalıştılar.
Yerine göre işçileri tehdit ederek, sendika çalışanlarımız hakkında olumsuz propaganda yaparak şu ana kadar yürütülmüş bütün örgütlenme faaliyetini tehlikeye atma pahasına da olsa sorumsuzca her araca, her yönteme başvurdular.
Olağan Genel Kurulumuzun hazırlık aşamasında örgütlenme faaliyeti yürüttüğümüz işyerlerinde yaptığımız toplantılarda ortaya çıkan ortak görüşlerden bir diğeri de Sendikamıza üye işçi arkadaşlarımızın izin kullanma zorlukları problemini hafifletmek ve dışarıdan yapılmaya hazırlanılan müdahalenin zorbalık ve şiddet kaynaklı yanını kontrol altında bulundurmak amacıyla Genel Kurulumuzu tek gün yapma kararı aldık. Ayrıca genel kurulumuzun bu dar zamanının yönetim organlarına aday olan işçi arkadaşlarımızın kendilerini daha rahat ifade edebilmeleri, örgütlenme faaliyet ve yöntemlerinin daha rahat tartışılabilmesi için sendikamız genel kuruluna konuk çağırmayarak, sadece üyelerimizin katılımıyla yapma kararı aldık.
Bir güne sığdırılmak zorunda kalınan bu dar zamanlı Genel Kurul’da işçilerin gerçek sorunlarını tartışarak, ortak çözümler üretme, dayanışmayı, mücadeleyi ve birliği büyütme aracı olarak değerlendirilmesi gereken genel kurul maalesef maden işçisi olmayan, madencilikle alakası bulunmayan ve sendikamıza üye olmayan kişiler tarafından; kişisel heveslerinin, siyasal hedeflerinin gündem olarak dayatıldığı bir tartışma alanına çevrilmeye çalışılmıştır.
Sendikamızın genel kuruluna dışarıdan müdahale eden, işçi sınıfının yerine kendini koyan, işçi sınıfı adına konuşma cüretini kendilerinde gören bu kişiler daha önce DİSK’e bağlı başka sendikaların genel kurullarında da aynı amaçlarla, aynı çirkin görüntüleri yaratmaktan çekinmemişlerdir.
DİSK’e bağlı bazı sendikaların kongrelerinde sendikalarla alakası olmayan kişileri parlak laflarla, süslenen devrimci iddialarla ikna ederek genel kurullarda işçilerin gündemlerinin yerine kendi gündemlerini tartıştırarak, sendikaları ele geçirme hedefleri bulunan aşina olduğumuz bu kişiler ve anlayışlar bir kez daha deşifre olmuş, amaçlarına ulaşamadan geri gönderilmiştir.
Kongremiz sabahı salonun kapısında yaşanan gerilimin görüntülerinden de anlaşılacağı üzere kongre salonuna sendikamızın üyesi olan herhangi bir işçiyi içeriye almama ya da işçilerin iradesinin kongreye yansımasını engelleme şeklinde bir davranış içerisinde bulunulmamıştır. Genel Kurul yapılacak salonun kapısına Dev.Maden-Sen üyesi işçilerden önce dayanan bu zorbalara genel kurulun konuksuz olarak yapılacağı ve üye işçilerin içeriye geçeceği üye olmayan kişilerin salona alınmayacağı defalarca anlatılmasına rağmen kendileri sosyal medyada yayınlamak ve kara propaganda aracı yaratmak amacıyla arbede çıkartmaktan çekinmemişlerdir.
Kapıda yaşanan arbedenin açıklaması; sendikamıza operasyon çekmek isteyen, gerekirse kongreyi yaptırtmamak isteyen bir ekibin, sendikamızla alakası olmayan ve maden işçisi de olmayan kişilerden oluşturdukları bir grup ile; DİSK’in Ankara yerelinde her zaman dayanışma içersinde bulunduğu ve bu kongrede de görevlendirdiği genç devrimciler, DİSK’e bağlı sendikalara üye işçilerin çocukları ve sendikalarımıza üye genç DİSK’liler arasında yaşanmıştır. Genel Kurulumuzda görevlendirilen sendika gömlekli ve görevli kolluklu arkadaşlarımız sosyal medyada iddia edildiği gibi herhangi siyasi çevre veya parti ile ilgili olarak değil, Sendikamızla dayanışma amacıyla bu görevi üstlenmiştir. Görevlendirilen bu arkadaşlarımız DİSK’in birçok faaliyetinde yanında olan gençlerimizdir. Yönetim Kurulumuzun kendilerinden rica ettiği görevi yerine getirmekten başka bir şey yapmamışlardır.
Her türlü vaade, yalana, tacize ve zorbalığa karşı boyun eğmeyen, kendi iradesini bin-bir fedakarlıkla, yiğitçe kullanan maden işçilerinin; demokratik Sınıf ve Kitle Sendikacılığının, DİSK’in ve gelecek güzel günler mücadelesinin güvencesi olduğunu bir kez daha açığa çıkaran üyelerimiz işçi sınıfının gururudur."