Helin İpin
Ben o zamanlar dünyada yoktum. Fakat ben bile hala cayır cayır yanıyorum. Tıpkı yaktığınız o Can’lar gibi! Ateşi bile utandırdınız o gün, suyu küstürdünüz. Peki ya cehennem ateşinden korkanlar? Sizler; bizi cehennem ateşi gibi diri diri yaktınız. Çığlıklarımıza güldünüz, küfürler ede ede “Yak ulan yak, içeri gir de yak” deyip içerdeki aydınları karanlığa sürüklediniz. Aynı gökyüzü altında, aynı topraklarda yaşamak varken bizi yok saydınız. Hangi kitaba, hangi dine sığar bu? Bunu Allah adına yaptınız. “Allah” adına; zaten ateşten gömlek giymiş insanları yaktınız. Sizler tekbir çekip ardından küfürler edip bizleri katlederken, biz dualarımızı “Allah Allah” diye sonlandırdık. İçimiz ürperir her dua sonunda”Allah Allah” derken. Hissederiz ölesiye. Semaha dururuz “Medet Ya Allah, Ya Muhammet, Ya Ali” diye diye. Kitap aynı kitap, Allah aynı Allah. Peki sorarım size; bizi neden kafir ilan ettiniz?
Bizler ölüm gördük, hapis gördük, idam gördük, zulüm gördük, yasak gördük, Kerbela’yı gördük. “Suyun yetişmediği iki yer var; biri Kerbela, diğeri Sivas” diye boşuna dememişler. Ve biz tıpkı Kerbela gibi Sivas’ta da susuz kaldık. Bizi neden yaktınız? Hasret’i yaktınız, Hasret olarak doğduk; Behçet’i yaktınız, Behçet olarak dirildik. Menekşe’yi Koray’ı yaktınız. Biri daha 15 diğeri 12 yaşındaydı. Koray demişken; oyuncakları yıllardır onu bekliyor odasında. Fakat o gelemeyecek artık. Belki de o şu an gökyüzünün en güzel yerinde oyuncak itfaiye arabasıyla oynuyor. Bizde Muhlis’ler, Koray’lar, Metin’ler, Hasret’ler, Nesimi’ler ölmez. Siz bir yakarsınız, biz küllerimizden bin doğarız. “Allahım senin cehennem ateşin bu”, “Kafirlerin yandığı cehennem ateşi bu” sesleri arasında yanmak bize düştü. Zaman aştı, sabır taştı. Peki hangi acının hangi zamanını aştırdınız? Acının zaman aşımı mı olurmuş? Kim verdi bu buyruğu size? 11 ayın sultanı mı? Bu coğrafyada Çorum’dan Dersim’e, Roboski’den Rojava’ya, Gezi’den Sivas’a, acılar ne bitiyor ne de diniyor. Bizi yakanları da biliyoruz, onları AKlayanları da, onlarla iş birliği yapanları da.
Bizler ateşlerde yanıp, acılarda kavrulup olgunlaşmışız, bu katliamları unutmayız. Tıpkı alevler tüm oteli sardığında hala “Allahuekber” diye bağıranları unutmadığımız gibi, itfaiye arabalarının birinin bile yaklaşılmasına izin verilmediğini unutmadığımız gibi, otelin önünün belediyenin taşlarıyla doldurulduğunu unutmadığımız gibi unutmayız! Bu ülkede Pir Sultan’lar ölmez, Bin’ler yetişir! Lanet olsun yezidin suyundan içene, aşk olsun Sivas ve birçok alevi katliamının şehitleri gibi zalimin zulmüne karşı ateşte semah duranlara!
#22YılOlduSivasınAteşiSönmedi #unutMADIMAKlımda