Siyasi HaberSiyasi Haber

    Güncel Kalın

    Türkiye ve dünyada neler olup bitiyor ilk siz bilgi sahibi olun

    Göz attınız mı?

    Yabancı Bir Ülkeden Haber Geldi

    15 Nisan 2019

    Ne doğradın tabağına da, Mansur geldi kaşığına?

    14 Eylül 2015

    Demir perde geri mi geliyor?

    31 Mart 2018

    Bitmeyen aşk: Kartaca yıkılmalıdır

    6 Şubat 2023
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Haberler
      • Gündem
        • Ekonomi
        • Politika
        • Ortadoğu
        • Spor
        • Sağlık
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Haklar ve Özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen Hakları
        • Çocuk Hakları
      • Bilim Teknoloji
      • Kültür Sanat
    • Yazılar

      El Tema!

      26 Eylül 2023

      Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

      21 Eylül 2023

      Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

      19 Eylül 2023

      Güvenlik ve sürdürülebilirlik

      19 Eylül 2023

      Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

      18 Eylül 2023
    • Yazarlar
    • Seçtiklerimiz
    • Söyleşiler
    • Dosyalar
    • Çeviriler
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » 1473

    1473

    Korkut Akın- Korkut Akın22 Mayıs 20173 dk. okuma süresi
    Paylaş
    Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    KORKUT AKIN Bedia Ceylan Güzelce’nin 1473 adlı romanı üzerine yazdı: “Tahtından başka kaybedecek bir şeyleri olmayan sultan/padişah/hükümdarların Otlukbeli’nde büyük bir can kırımına yol açmasının -aradan geçen 500 yıldan fazla zamana karşın- günümüzde yaşanan seçim savaşlarından hiçbir farkı olmadığını anlıyorsunuz.”

    Beni benden alıp götüren kitapları seviyorum. Kendi dünyamda yazarın kurguladıklarından el alarak yaşamak, müthiş bir coşku veriyor. Kuşkusuz anlatılanları unuttuğum oluyor; dönüp bir daha okuyorum. Bazen de yeni düşler dünyasına kayıyorum… Çok daha keyifli oluyor, hatta karşılaştırma imkânı yakalamanın mutluluğunu da tadıyorum.

    “Dünyanın geri kalanı eskirken, Otlukbeli her sabah yeniden inşa ediliyordu” (s. 26) ile yaşamın her gün yine ve yeniden başladığını, başlamak zorunda olduğunu ilk romanı “1473”te dile getiren Bedia Ceylan Güzelce, (şimdi artık Kingston Üniversitesi’nin Britanya Kütüphanesi koleksiyonuna kattığı ilk çeviri eser) barışı, barış içinde bir arada yaşamanın keyfini, verdiği coşkuyu anlatıyor.

    Aşk savaşı yener

    Savaşta yaşanan o karmaşa içerisinde aşka aşkla sarılmaktan başka bir umarı olmayanların(!) romanı. “O meydanda bütün erkeklerin bıyıkları, ölüm korkusundan sızan teri saklıyordu. Birbirlerini ilk kez burada gören on binlerce adam, gerçekte ne için savaştığını hiçbir zaman anlamadı.” (s. 20) Yazar, korkunun gözle görülebilecek denli büyük olduğunu, askerlerin benliğini sardığını içinize işleyerek anlatıyor.

    Oysa yemyeşil ve yaşanası bir yerdir aslında Otlukbeli, çiçeği, böceği ve insanıyla.

    Can kırımı…

    Tahtından başka kaybedecek bir şeyleri olmayan sultan/padişah/hükümdarların Otlukbeli’nde büyük bir can kırımına yol açmasının -aradan geçen 500 yıldan fazla zamana karşın- günümüzde yaşanan seçim savaşlarından hiçbir farkı olmadığını anlıyorsunuz.

    Savaşa karar vermek de kolay değildir, savaşmak da… Ama asıl önemlisi, savaşan güçlerin arasında kalma pahasına da olsa yerini yurdunu terk etmeme kararlılığıdır.

    Bu sevgidir işte, bu saygıdır.

    Karmaşa ve sıkıntı

    Bedia Ceylan Güzelce, okuru kendisiyle birlikte akmaya çağıran cümleleri, ilginç, ilginç olduğu kadar sıcak; sıcak olduğu kadar çarpıcı betimlemeleriyle güzel bir roman yazmış. Savaşın hem içinde hem de dışında kalan anlatıcının aktardıklarıyla aslında, günümüz dünyasındaki karmaşa ve sıkıntıyı yanıtlamasını istiyor yazar.

    “Ahh sesi bir ömrün virgülü” (s. 71) ise; bugün, tam da referandum sonrası yaşanan karmaşa ile 1473’te Otlukbeli’nde yaşanan kanlı savaş arasında neredeyse hiçbir fark yoktur. Yeter ki dünyanın dönmesi, ırmakların akması, yaprakların düşmesi, suyun titreyişi, zamanın eskimesi durmasın.

    Yazarın başarısını, kitabın gücünü onu önemseyerek gösterebiliriz. “1473”le Bedia Ceylan Güzelce, iyi bir gelecek vaat ettiğini apaçık söylüyor. Bundan sonrası okura kalmış. Bence okurun da önemsemesi gerekir. Okudukları kişiyi alıp alıp götürüyorsa; bambaşka, kimselerin görmediği hatta yaşamadığı dünyaların kapısını açıyorsa ister istemez önemseyecektir zaten.

    Aforizma olabilir…

    Yazarın cümleleri tek tek ele alınsa, her biri bir aforizma olarak yeni romanlara kaynaklık edebilir. “Önce karınlarından nefret eder çocukları insan öldüren kadınlar.” (s. 93) cümlesi… Yine günümüzün sorunlarıyla iç içe yaşayanlar için, mesela Ogün Samast’ın ve Cem Garipoğlu’nun anneleri için de geçerli değil midir? Ya Kemal Gün, oğlunun kemiklerini alabilmek için yaşı kadar gündür aç yaşayan? Peki, Nuriye Gülmen ile Semih Özakça ile özdeşleşen barışçı akademisyenlerin direnişi?

    Benim savaş karşıtlığı, yaşama sevinci süzdüğüm romandan sizler aşk, coşku, heyecan çıkarabilirsiniz. Nereden baktığınıza, hangi koşullarda yaşadığınıza, sorunlarınızın büyüklüğüne ve kuşkusuz çeşitliliğine dayalı olacaktır tüm çıkarsamalarınız. Sakın ola ki yüksünmeyin, gocunmayın, kaygılanmayın, üzülmeyin. Kim ne çıkarırsa o kabulümüzdür.

    1473, Bedia Ceylan Güzelce, roman, Çınar Yayıncılık, 3. baskı,149 s.

    1473 Bedia Ceylan Güzelce Çınar Yayıncılık
    Paylaş. Facebook Twitter Telegram WhatsApp Email
    Önceki YazıKen Loach ve Rebecca O’Brien: Nuriye ve Semih’in yanındayız
    Sonraki Yazı İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri: Gülmen ve Özakça derhal serbest bırakılmalı
    Destek Ol
    Yazılar

    El Tema!

    - Betül Yangın

    Savas Tamtamlarına Karşı Halklarımız Barış İster!

    - Toros Korkmaz

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)

    - Betül Yangın

    Güvenlik ve sürdürülebilirlik

    - Cengiz Onur

    Devlet sahipsiz mi, sahipleri kimler?

    - Hüsnü Gürbey

    Nohra Padilla

    - Betül Yangın
    Tarihten

    Uğur Kaymaz katledileli 18 yıl oldu, cezasızlık sürüyor

    Babası Ahmet Kaymaz ile birlikte Mardin Kızıltepe’de evlerinin kapısı önünde 21 Kasım 2004’te henüz 12 yaşındayken 13 kurşunla katledilen Uğur…

    Seçtiklerimiz

    Tatik ve Papik (Տատիկ և Պապիկ)

    - Siyasi Haber

    Meksika’da sergilenen sahte uzaylıların gerçek hikayesi, uzaylılardan bile ilginç!

    - Çağrı Mert Bakırcı

    Meksika Kongresi’nde gösterilenler ‘uzaylı’ kalıntıları mı? Sunum yapan Jaime Maussan kimdir?

    - Siyasi Haber

    Sezgin Tanrıkulu gündeme getirmişti… Kuşkonar-Koçağılı ve Kulp: 1990’lı yılların delilli cinayetleri

    - Siyasi Haber

    Kürtler, Arap aşiretleri ve karmaşık bir hesaplaşma: Suriye’de neler oluyor?

    - Fehim Taştekin

    Mafya günlükleri

    - Timur Soykan

    Güncel Kalın

    Son felişmelerden haberdar olmak için E-Bültenimize üye olun

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook Twitter YouTube
    Emek

    350 hanelik köy 8 gündür karanlıkta: ‘Kimse DEDAŞ ile baş edemiyor’

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı başladı

    30 Eylül 2023

    DİSK’ten “Dijitalleşme, Emek, Gelecek ve Türkiye” konferansı

    29 Eylül 2023
    Kadın

    ‘Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıkları için yargılanan kadınlar beraat etti

    28 Eylül 2023

    Evli olduğu Tuğba Dursun’u öldüren Burhan Dursun’a ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi

    28 Eylül 2023

    6 ay önce bıçakladığı kadını cezaevinden çıkınca öldüren Mehmet Dinç tutuklandı

    20 Eylül 2023
    © 2023 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Siyasi Haber / Künye
    • İletişim
    • Gizlilik Politikamız

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.